12 yasina giren ogluma 7 yasina girerken yazdigim mektup :)

Alpercigim, canim oglum, agustos bocegim
7 yasini doldurdun.
Sicak, gunesli guzel bir yaz sabahi Berlin de dogmustun, simdi soguk, yagmurlu gri bir kis gununde Melbourne'de karsiliyorsun yeni yasini. Kucucuk hayatina  ne uzun yolculuklar sigdirdin.
Seni cok sevdigimi zaten sikca soyluyorum ama burda da, sadece bana ait olan ama bir o kadar da tum dunyaya acik burda, kaybolmamak uzere kayda gecsin istedim.

Ellerindeki cukurluklarin kalmadi, pogaca ayaklarin coktandir kocaman ve kemikliler, sut dislerin de gidiyor. o kucaga alip, bebek  gibi sevmelik zamanlarin geride kaldi. Ayni vucudunun ve aklinin degisip, gelisip buyudugu gibi sana olan sevgim de sekil degistiriyor sanki. .....

Su yasinda guncel olarak nelerden hoslandigini, nasil bir cocuk oldugunu not dusmek istedim, ilerde hatirlamak istersek diye...

Resim yapmayi seviyorsun. Minicik yuzlerce karincalara taktin bir ara, yerin altinda yuvalarini ciziyordun. Bir psikologa mi gostersem bu resimleri diye aklimdan gecmedi degil hani. Istanbul'da gecirdigimiz surede de oranin bina yogunlugundan kalabalikligidan etkilenmis oalcaksin ki yuzlerce minicik apartmanlar, yollar ciziyordun dipdibe.

Birileri seni dinlesin cok seviyorsun. Anlatmasi saatler suren ruyalarin (!!) var. Minikliginden beri boylesin, seni spiker yapalim derdik sen kucukken hatirliyorum babanla. Gerci evde boylesin ama baskalarinin yaninda daha sessizsin. Bize tanidigin bu ayricalik icin opesim gelsi seni simdi bak.

BAhcede toprakla, camurla oynamayi seviyorsun ama ayakkabilarini cikar cimene bas desem basmazsin :) bir dal dokunsa senin kontrolun disi, ziplarsin.

Bana yardim etmeyi seviyorsun ve bu ozelligin umarim degismez. Biri gelecegi zaman ortaligi ozenle toparlamaya, mutfakta ne yapiyorsam yardim etmeye calisiyorsun. Dev cop kutularini gonullu olarak cikariyorsun her hafta. He bazen yaptigin isler icin para da istiyorsun  :)

Okulla aran iyi. Cok nadir oldu sikayet ettigin, gitmek istemedigin. Kindergartena biraktigim ilk birkac ay boyunca hep aglayan bir cocuk icin harika bir performans :) Ogretmenin cok kibar bir cocuk oldugunu, kapilari tuttugunu vs. memnuniyetle soyledi. Ilgini ceken birseyi onune koyunca okuyorsun ama kendi kendine oturup biraz kitap okuyayim dedigin henuz pek gorulmedi. Umitliyiz ama, en azindan iyi birer ornek olmak adina elimizden geleni yapiyoruz.

Cok iyi bir abisin. Kardesinle esyalarini, ortamini, sevgini ve anne/babani paylasma konusunda bence yasindan daha ileri bir olgunluk gosteriyorsun. O birseylere uzuldugunde avutmaya calsiman da cok tatli. Canin sikildiginda biraz fazla onunla ugrasiyorsun bazen ama olacak o kadar herhalde :)

Seni cok cok cok seviyorum ve buyusunu izlemekten muthis keyif aliyorum.
Annen

BULUTLAR

Hep gidecek bir yerleri var

Bulutların.

Ne güzel!

Biz böyle kimi zaman

Başımız ellerimizin arasında,

Nereye gitsek aynı...

SANI

SANI

Aklimdan geçenleri okuduguna

inanmadikça,

Neye istersen inanabilirsin

Sözüm yok.

Ben bile böyle kaybolurken

Beynimin kivrimlarinda

Sen nereden bileceksin?

(subat 99)

SEV BENi

Annen gibi sev beni.

Hasta, yorgun, kandırılmış, umutsuz

Başını göğsüme yaslayıp

Ağlar gibi sev beni.

Kızın gibi sev beni.

Elimden tutup,

Güneşli bahçelerde dolastırır,

Sonunu getiremedeğim masalları

anlatır gibi sev beni.

kardeşin gibi sev beni.

bir meyvenin yarısını,

bir öğlen uykusunu, bir sırrı

paylaşır gibi sev beni

karin gibi sev beni.

yüzümüzdeki çizgiler

birbirine eklenirken

değişmeyen, kırılgan

kalbim gibi sev beni.

10/15/03

KRiEGT VERZEHRT, WAS FRiEDE BESCHERT

Barisin verdigini, savas tuketir.
War consumes what piece brings.

ASLINDA HEPiMiZ AYNIYIZ

ELLERiN

Bir suyun akışıdır bakışların Duru, ferah. Bunca savaş icinde, Tutup elinden insanın barışa götürürsün. Sayısız topu, tüfeği, Nükleer silahı, atom bombası Ve pek düzenli orduları Vardır milletlerin Sen üç beş dikeninle korunursun. Kalemle kağıt kadar dosttur Sesin ve türküler. Ve bütün dostlar gibi vazgecilmez.

Işığın kapı aralığından süzülüşüdür Ellerin. Güneş taşır iki avuç Getirir birakır İçimin en ortalık yerine. Binlerce kelime türetilmiş Yüzlerce dilde. Ellerin her dilde susar.

GÜVERCİNLER

GÜVERCİNLER

Avuç avuç yem atmak isterim

Yeni camii önünde güvercinlere

Bir degişmeyen onlar var sanki.

Küçük, küçücüktüm.

Tutardım annemin elinden,

Kapalıçarşı, mahmutpaşa,

Işıl ışıl dükkanlar,

Renk renk, ıtırlı bitkiler,

Aceleci adımlar...

Ne büyüktü dünya,

Ben ne küçüktüm.

Bir güvercinler kaldı değişmeyen.

23.1.1996

UMUT

Bir yalnız kuş havalandı

Hafif ürkek.

Demin durduğu dalın

Yalnızlığı asıl,

Göze battı.

Kanat çırpış,

Umuttu.

Yerinde duruş,

Kabullenme.

ALPER'E

IMG_0725, a photo by OZ in OZ on Flickr.

Kime benzediğini soruyorlar
Kimseye benzemiyorsun.

Bir beyaz sayfaya benziyorsun
Hikayesini bekleyen.

Bir tohuma benziyorsun
Hayat fışkıran, her gün değişen.

Bir melodiye benziyorsun
Her daim dilime takılan.

Güneşe benziyorsun
Içimi ısıtan
16.10.2006