ELLERiN

Bir suyun akışıdır bakışların Duru, ferah. Bunca savaş icinde, Tutup elinden insanın barışa götürürsün. Sayısız topu, tüfeği, Nükleer silahı, atom bombası Ve pek düzenli orduları Vardır milletlerin Sen üç beş dikeninle korunursun. Kalemle kağıt kadar dosttur Sesin ve türküler. Ve bütün dostlar gibi vazgecilmez.

Işığın kapı aralığından süzülüşüdür Ellerin. Güneş taşır iki avuç Getirir birakır İçimin en ortalık yerine. Binlerce kelime türetilmiş Yüzlerce dilde. Ellerin her dilde susar.

GÜVERCİNLER

GÜVERCİNLER

Avuç avuç yem atmak isterim

Yeni camii önünde güvercinlere

Bir degişmeyen onlar var sanki.

Küçük, küçücüktüm.

Tutardım annemin elinden,

Kapalıçarşı, mahmutpaşa,

Işıl ışıl dükkanlar,

Renk renk, ıtırlı bitkiler,

Aceleci adımlar...

Ne büyüktü dünya,

Ben ne küçüktüm.

Bir güvercinler kaldı değişmeyen.

23.1.1996

UMUT

Bir yalnız kuş havalandı

Hafif ürkek.

Demin durduğu dalın

Yalnızlığı asıl,

Göze battı.

Kanat çırpış,

Umuttu.

Yerinde duruş,

Kabullenme.

ALPER'E

IMG_0725, a photo by OZ in OZ on Flickr.

Kime benzediğini soruyorlar
Kimseye benzemiyorsun.

Bir beyaz sayfaya benziyorsun
Hikayesini bekleyen.

Bir tohuma benziyorsun
Hayat fışkıran, her gün değişen.

Bir melodiye benziyorsun
Her daim dilime takılan.

Güneşe benziyorsun
Içimi ısıtan
16.10.2006

CAY?

Tea?, a photo by OZ in OZ on Flickr.

içimi demlerim kısık ateşte
her akşamüstü.
Bir seven olsa,
Süzgeçsiz doldurup
Sunsam.

SESSiZ

IMG_1776, a photo by OZ in OZ on Flickr.

birikmiş yüzlerce fotoğraftaki

yüzlerimi toplasan

yine tam olmam,

sesim olmadan

eksik kalır her ben.

Göz hafızamız daha zayıf

Flulaşır zamanla yüzler, çizgiler.

Oysa silinmez

Birinin kalbine ulaşmiş sözcükler.

İtirli, renkli, yumuşacık, tazecik

Ya da

Keskin, soğuk, kırılgan, batan

Sözcüklerim var.

Risk almayalım bu seferlik,

Ben susayim,

Eksik,meksik,

Sen bir fotoğrafımı çek, sakla

Agustos ‘05

YABANi CiCEK

Urbana, Illinois, a photo by OZ in OZ on Flickr.

Sen gitsen de,

Bir kelebek kalır ardından

Gidişinin hüznünü çırpan.

şimdi şuraya konsa

Tam ordasındır bir an

Her neredeysen.

Sonsuzuz aslında,

Parçalara ayrılıp

Yeniden doğup

Yeniden ölüp duruyoruz,

Kelebek olarak

Bir yabani çiçek olarak

İnsan olarak.

Hiç olmadık anlarda

Aklıma gelişi sevdiklerimin

 Bu yüzden 

OZLEMLE GECEN BiR YIL

Ne kalmissa ardindan
Ozleme donusecek.
Kacari yok.
Dun surada oturup soyledigin sarki,
aksamdan cikarip oylece biraktigin coraplarin,
Anahtarinin kilitte cikardigi ses,
Cozulmeyi bekleyen bulmacalar,
Elinin kokusu sinmis tesbihin,
Guluslerin,
Kas catislarin,
Vedalasirkenki kacamak gozyaslarin,
seninle muhurlenmis anlar,
Sensiz oldugu icin yetim kalanlar,
Hepsi
Ozleme donusuyor.
O da bir kor ates.



Ozlemin, bi tanen, komando kizin...

"Ş" HARFiNE ÖVGÜ

S-Bahn Station, a photo by OZ in OZ on Flickr.

"Ş" HARFiNE ÖVGÜ

ne güzel harfsin sen "ş"

nerede beraberlik ,bütünlük

karşıtlık ve terslik,

yani nerede "iki" nin sihirli varligi,

sen oradasın. 

paylaşmak.

sevişmek

savaşmak

öpüşmek

karışmak...

yanlızlığın çirkin vücudunu örten sevgili "ş"

ayrıl bencil harflerin alfabesinden 

gel,

konuşalım..

BİR KÜÇÜK DİLEK

BİR KÜÇÜK DİLEK

Bir ömür,

Denize bir kulaç

Göğe, güneşe bir kanat

Ağaca bir yaprak

Sana bir adım

Yakın olsam …

3 INSAN 3 DOKU

072, a photo by OZ in OZ on Flickr.

Bu fotografi seviyorum. 
Icinde uc sevdicegimin olmasinin disinda, cok daha derin bir mana yukluyorum kendimce.

Uzerinde yurudukleri tahta yol, paylastiklari zaman dilimini. Beraber, el ele, ayni yone bakip ilerliyorlar. Uzun ince bir yol, nerede bittigi tam da kestirilemiyor.
Ve her birini temsil eden uc farkli doku var bu zaman dilimine paralel. Su, kayalar ve asfalt...Su, ufukta genisliyor, baska kiyilarla kavusuyor. Kayalar once seyrek, sonra siklasip, yukseliyorlar. Asfalt yol kivrilip gorunmez oluyor. Gunesin bu sicacik, yumusacik golgeler yaptigi aksamustunde her biri baska turlu yansitiyor isigini.

Her birini, her dokuyu ayri ayri seviyorum. 

YELKEN KULAK

IMG_1380, a photo by OZ in OZ on Flickr.

YELKEN KULAK

Kulaklarim yelken.

Sözcükler denizinde,

Bir cümle tutturur,

Gezerim usul usul.

HALKA

Diyorum ki bazen,seni korumalı bu hayattan

inançlarını yaşa diye.

ama bilmiyorsun ki,

Hepsi içiçe halkaların.

Senin inançların 

Benimkiler,

Mutluluğun, hüzünlerim,

Şu adamin değeri,

Bu elmanın kabuğu…

Boş şeyler belki de sence bunlar.

Hersey dümdüz, herşey açık ve belli.

Kör olmalı insan buna inanmak icin

ya da ahmak...

ZEHiR YESiLi

Bir yaprak düşse

icim cız edecek.

Benim kopan orda

Benim çürüyecek.

Anlamazsın ki.

Anlatamadıkça da birikir taşlar

Bu alüvyon deltasında.

Belki verimli diye bilinir bu topraklar.

Ama zehirli

Yemyeşil, zehirli bi verimlilik bu...

MELBOURNE'DE SONBAHAR

Okaliptuslerin iddiasiz, soluk yesil, ince yapraklari, hayli uzun, gorkemli ve puruzsuz govdelerinde danslarina devam ederken...

Meselerin derin kabuklu, kalin govdelerindeki, sari, bakir kizili, bordo, yesil renkli kivrimli yapraklari son demlerinde goz kamastiriyorlar.

MADDENiN üC HALi

Kendisi değil

Yansıması anlatır hüznümü.

Elle tutulmaz

Gittikten sonra içimde biraktigı ılık izi.

Ama gözyaşına dönüşebilir elbet.

Maddenin üç hali,

Birinden diğerine değişir dururken,

Kaskatı yürekler

Farkinda mıdır bunun?

ORTASINDAN ELEKTRIK DIREGI GECEN AGACLAR

Aynı kökten gelip

Başka yönlere büyüyen,

Aynı günesle beslenip

Başka renklere bürünen,

Yapraklar gibiyiz hepimiz.

nisan 2013

iNAT

vallahi deli

evin karşısındaki

şu ağac.

kıpkırmızı oldu

kışa inadından.

NAFiLE

nehirler boyu konuşabilirsin

hep kalır, anlatılamayan birşey

bir yaprak rüzgarda incecik sallanır

yüzlerce kelimene bedel

kıskanırsın.

nehirler boyu yürüyebilirsin.

hep kalır, tekrarlayamadığın bir adım.

bir balık ipek kayganlığıyla süzülür

bütün adımlarından daha emin

kıskanırsın.

bütün nehirler boyu uyuyabilirsin

hep kalır, görmediğin bir rüya.

bir çocuk nasıl pembeye boyar bütün geceyi

kıskanırsın.

AN

Düşün ki, bir trendeyiz.

Nereye gittiğimizin

Daha ne kadar yolumuz olduğunun

Önemi yok.

Bir nehir kenarından geçerken,

Ya da bir bozkırdan,

Bir çölden belki de,

Renkleri önüne katmış

başlıyorsa gün,

Ve ben omuzunda uyuyorsam

Hangi uykumda olursam olayım

Uyandırmalısın beni.

Paylaşılabilecekken paylaşılmamış

Bir tek güzel an kalmamalı.

(29.4.1996)

NOKTALAR

NOKTALAR

Pasifik ortasında bir ada yeşillenir

Ben adanın içinde bir nokta.

Dünyanın tam öbür ucunda

Asya ile avrupa birleşir

Sen o köprüde bir nokta.

İki nokta hasretle beslenir.

9.Aralık.2003

SENSİZ SABAHLARIN ŞİİRİ

SENSİZ SABAHLARIN ŞİİRİ

Binbir karmaşa yaşanır bir günde.

Uykunun o şekerli tadı dudaklarımda

Yollara düşerim.

Herkes bir yere gider.

Herkes yalnız bir parça.

Hiç tanımadığım birine,

sıcağım bulaşır

öyle yanyanayken.

Bir vapur gelir, bineriz.

Martılar güler telaşımıza.

Şehir hep aynı şehir,

Gökyüzü hergün bir başka.

Biri bir sigara yakar yanıbaşımda

SEN BURNUMDA TÜTERSİN.

DESTEK

KENDiN

OLMAK iÇiN VERDiĞiN SAVAŞTA

SANA ANCAK,

KENDiM OLMAK iÇiN

SAVAŞARAK

GÜÇ KATABiLiRiM.....

DERE

Aşka inansam ne yazar?

Heybemde tonlarca yük

Döndüremem yolumu.

Cılız bir dere olur

Akarım belki

Bir kenarımdan.

özsuyum kaynarken yer altında.

BiRBiRiNE

BiRBiRiNE

Sen birini diğerine taşıyıp durursun gittiğin yerlerin 

Diller karışır,

Tatlar karışır,

Güneş hep aynı.

Birini diğerine taşıyıp durursun sevdiğin insanların 

Yüzler karışır,

Kokular karışır,

Kalbin hep aynı.

Sen büyürken

Sen büyürken

Ben hergün öldüm dirildim

Küçüktün anlamadin.

Bir çocuk nasil büyür

Şaşıp kaldım.

Her seferinde bulup bulup,

Yitirdim cevapları.

Seni şurdan aldim

Kucakladim,

Buraya koydum.

Ordan aldım

iÇime soktum.

Uzun yük trenleri gecti

Gözlerimin kenarından,

Her seferinde daha derin.

Senin her anın

Bir yukarı eğdi

Bir aşağı

Dudaklarımın kenarındaki çizgileri.

haziran 2004